sözcükte Anlam
Sözcük: Bir varlığın, bir nesnenin, bir durumun zihinde canlanabilmesi için onu karşılayan göstergelere sözcük denir. Sözcükler kullanıldıkları cümleye göre farklı anlam kazanabilir.
Sözcüklerin anlam özellikleri:
1.Gerçek(Temel- Asıl) Anlam
2.Yan (Yakıştırmaca) Anlam
3.Mecaz Anlam
4.Terim Anlam
1.Gerçek(Temel- Asıl) AnlamBir sözcüğün kullanıldığında akılda çağrıştırdığı ilk anlamına gerçek anlam denir.Bir sözcüğün kurulmasında ve biçimlenmesindeki ilk anlamıdır.
Örnek: Dünkü maçta futbolcunun kolu kırıldı. (Gerçek anlam)
2.Yan (Yakıştırmaca) AnlamBir sözcüğün gerçek anlamını yitirmeden kazandığı anlamlara yan anlam denir. Yan anlamda sözcük temel anlama bağlı olarak zamanla yeni anlamlar kazanır. Yan anlam ile gerçek anlam arasında işlev, yer, şekil bakımından bir benzerlik ya da ilişki vardır.
Örnek: Masanın ayağı kırılmıştı. (Yan anlam)
3.Mecaz AnlamSözcüklerin cümle, dize ve deyim içine girdiklerinde ilk anlamından tamamen uzaklaşarak yeni anlam kazanmasıdır. Mecaz anlamın diğer bir adı değişmecedir. Mecaz anlam sözcüğün sürekli olmayan c ümle içindi üstlendiği geçici anlamdır.
Örnek: Beni çok sıcak karşıladı.(Mecaz anlam)
4.Terim AnlamHerhangi bir bilim, sanat, spor, meslek dalıyla ilgili anlam özelliğine sahip sözcüklerdir.
Örnek: Mehmet Akif bu dizede ne güzel söylemiş. (Edebiyat- Terim anlam)
Sözcükler Arasındaki Anlam İlişkileri
1.Sesteş (Eş Sesli) Sözcükler
2.Yakın Anlamlı Sözcükler
3.Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
4.Zıt Anlamlı Sözcükler
Sesteş (Eş Sesli) SözcüklerYazılışları ve okunuşları aynı anlamları farklı olan sözcüklere sesteş ya da eş sesli sözcükler denir.Sesteş sözcükler gerçek anlamlı olup en az iki gerçek anlama sahiptir.
Örnek:
Kırda piknik yapmanın zevki bir başkadır.
Kır saçlı adam bize bakıyordu.
Yere düşen bardak kırıldı.
Not: İnceltme işaretiyle birbirinden farklı olan sözcükler arasında sesteşlik yoktur.
Örnek:
Kâr- kar
âdet- adet
Not: Bir sözcüğün gerçek ve yan anlamı arasında sesteşlik yoktur.
Örnek:
Ayakkabımın burnu eğilmişti. (Yan anlam)
Güneşe çıkınca burnu kanıyordu.(Gerçek anlam)
"Burun" sözcükleri arasında sesteşlik yoktur.
Yakın Anlamlı SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı olan aynı anlamlı göründüğü halde birbiriyle tamamen aynı anlamda kullanılmayan aralarında az da olsa anlam farkı bulunan sözcüklerdir.
Örnek:
Bu çalışmayla sınav kazanılamayacağını sana daha önce demiştim.
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit.
de(mek) ve söyle(mek) Sözcükleri birbiriyle yakın anlamlıdır.
Eş Anlamlı (Anlamdaş) SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir.
Örnek:
Soru-sual
Cevap – yanıt
Vazife – görev
Hısım- dost
Not: Eş anlamlı sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılmayabilir.
Örnek:
İyi dost kara günde belli olur.
İyi dost siyah günde belli olur. (Yanlış)
Zıt Anlamlı SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı, anlamca birbiriyle karşıt kavramları karşılayan sözcüklerdir.
Örnek:
Güzel-çirkin
İyi- kötü
Çok- az
Hızlı- yavaş
Eski-yeni
Not: Türkçemizde her sözcüğün karşıt anlamlısı yoktur.
Örnek: Zamanı onda yitirdim ben (Zıt anlamlısı yok)
Sözcüklerin Anlam Özelllikleri1.Somut Anlamlı Sözcükler
Varlığını beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz sözcük ya da kavramlardır.
Örnek: Yemeğin tadı çok ekşiydi. (Tatma- Somut)
2.Soyut Anlamlı Sözcükler
Varlığın duyu organlarımızdan hiçbiriyle algılayamadığımız sözcük ve kavramlardır.
Örnek: Bu olaylar karşısındaki üzüntüsünü dile getirdi.(Soyut Sözcük)
Not: Bir sözcüğün soyut ya da somut anlam ifade etmesi cümleye göre farklılık gösterebilir.
Örnek: Bir yumak ipi çöpe attı.(Somut)
3.Genel Anlamlı Sözcükler
Ortak özelliğe sahip varlıkların tamamını anlatan sözcüklerdir.
Örnek: Balıklar suda yaşar. (Genel anlam)
4.Özel Anlamlı Sözcükler
Ortak özelliklere sahip varlıkların sadece bir özelliğini anlatan sözcüklerdir.
Örnek: Akvaryumumdaki balıklar beni çok dinlendiriyor. (Özel anlam)
5.Nicel Anlamlı Sözcükler
Sayılabilen, ölçülebilen durumu bildiren sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir.
Örnek: Küçük elma ile karnını doyuracağını sanıyordu.(Nicel anlam)
6.Nitel Anlamlı Sözcükler
Sayılamayan, ölçülemeyen durumu ve nitelik bildiren sözcüklerdir.
Örnek:Mağazadan güzel bir takım elbise aldım. (Nitel anlam)
Not:Bazı sözcükler cümleye göre nitel ve nicel anlam kazanabilir.
Örnek:Yüksek bir yere çıkıp etrafı seyrettik. (Nicel anlam)
7.Yansıma Sözcükler
Doğadaki sesler taklit edilerek oluşturulan sözcüklerdir.
Örnek:Köydeki dere şırıl şırıl akıyordu. (Yansıma sözcük)
Not:Bütün ikilemeler yansıma sözcük değildir.
Örnek:Boş boş konuşup duruyordu.
Sözcükte Çok Anlamlılık
Bir sözcüğün farklı cümlelerde farklı anlamlar ifade etmesidir.
Örnek:
Okumak için memleketinden ayrılmak zorunda kalmıştı.(Eğitim görmek)
Kitap okumak kişinin kelime hazinesini zenginleştirir. (Kelimelerin zihin tarafından anlamlandırılması)
Aklından geçenleri okuyorum. (Anlamak, hissetmek)
1. Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel)
Benzetme amacı gütmeden bir sözcüğün başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıdır. Ad aktarması yapılırken herhangi bir nesne ya da varlık anlatılmak istendiğinde doğrudan o nesne veya varlığı söylemek yerine o nesnenin bir parçası ya da o nesnenin bir özelliği söylenir.
Örnek: Sobayı yakmazsak ısınamayız.(Sobadaki odunları)
2.Somutlama
Soyut olan bir kavramın görünür kılınması için somut sözcüklerle ifade edilmesidir.
Örnek:Güzel bir ev alma hayaliyle yaşıyordu.(Soyut)
3.Soyutlama
Somut anlam ifade eden bir sözcüğün soyut anlamda kullanılmasıdır. Yani somut kavramların soyut kelimelerle ifade edilmesidir.
Örnek:Taşlı yoldan geçip okula gittik.(Sert cisim)
4.Dolaylama
Tek sözcükle anlatılabilecek bir kavramın birden fazla sözcükle anlatılmasına dolaylama denir.
Örnek:
Atatürk > Büyük kurtarıcı
Kıbrıs > Yavru vatan
İzmir > Ege’nin incisi
Turizm > Bacasız sanayi
5.Güzel Adlandırma
İnsanlarda kötü duygular uyandıran kavram ve nesnelerin güzel anlamlar çağrıştıran sözlerle anlatılmasına güzel adlandırma denir.
Örnek: Komşumuzun eşi ince hastalığa yakalanmış. (Verem)
sözcükte Anlam
Sözcük: Bir varlığın, bir nesnenin, bir durumun zihinde canlanabilmesi için onu karşılayan göstergelere sözcük denir. Sözcükler kullanıldıkları cümleye göre farklı anlam kazanabilir.
Sözcüklerin anlam özellikleri:
1.Gerçek(Temel- Asıl) Anlam
2.Yan (Yakıştırmaca) Anlam
3.Mecaz Anlam
4.Terim Anlam
1.Gerçek(Temel- Asıl) AnlamBir sözcüğün kullanıldığında akılda çağrıştırdığı ilk anlamına gerçek anlam denir.Bir sözcüğün kurulmasında ve biçimlenmesindeki ilk anlamıdır.
Örnek: Dünkü maçta futbolcunun kolu kırıldı. (Gerçek anlam)
2.Yan (Yakıştırmaca) AnlamBir sözcüğün gerçek anlamını yitirmeden kazandığı anlamlara yan anlam denir. Yan anlamda sözcük temel anlama bağlı olarak zamanla yeni anlamlar kazanır. Yan anlam ile gerçek anlam arasında işlev, yer, şekil bakımından bir benzerlik ya da ilişki vardır.
Örnek: Masanın ayağı kırılmıştı. (Yan anlam)
3.Mecaz AnlamSözcüklerin cümle, dize ve deyim içine girdiklerinde ilk anlamından tamamen uzaklaşarak yeni anlam kazanmasıdır. Mecaz anlamın diğer bir adı değişmecedir. Mecaz anlam sözcüğün sürekli olmayan c ümle içindi üstlendiği geçici anlamdır.
Örnek: Beni çok sıcak karşıladı.(Mecaz anlam)
4.Terim AnlamHerhangi bir bilim, sanat, spor, meslek dalıyla ilgili anlam özelliğine sahip sözcüklerdir.
Örnek: Mehmet Akif bu dizede ne güzel söylemiş. (Edebiyat- Terim anlam)
Sözcükler Arasındaki Anlam İlişkileri
1.Sesteş (Eş Sesli) Sözcükler
2.Yakın Anlamlı Sözcükler
3.Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
4.Zıt Anlamlı Sözcükler
Sesteş (Eş Sesli) SözcüklerYazılışları ve okunuşları aynı anlamları farklı olan sözcüklere sesteş ya da eş sesli sözcükler denir.Sesteş sözcükler gerçek anlamlı olup en az iki gerçek anlama sahiptir.
Örnek:
Kırda piknik yapmanın zevki bir başkadır.
Kır saçlı adam bize bakıyordu.
Yere düşen bardak kırıldı.
Not: İnceltme işaretiyle birbirinden farklı olan sözcükler arasında sesteşlik yoktur.
Örnek:
Kâr- kar
âdet- adet
Not: Bir sözcüğün gerçek ve yan anlamı arasında sesteşlik yoktur.
Örnek:
Ayakkabımın burnu eğilmişti. (Yan anlam)
Güneşe çıkınca burnu kanıyordu.(Gerçek anlam)
"Burun" sözcükleri arasında sesteşlik yoktur.
Yakın Anlamlı SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı olan aynı anlamlı göründüğü halde birbiriyle tamamen aynı anlamda kullanılmayan aralarında az da olsa anlam farkı bulunan sözcüklerdir.
Örnek:
Bu çalışmayla sınav kazanılamayacağını sana daha önce demiştim.
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit.
de(mek) ve söyle(mek) Sözcükleri birbiriyle yakın anlamlıdır.
Eş Anlamlı (Anlamdaş) SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir.
Örnek:
Soru-sual
Cevap – yanıt
Vazife – görev
Hısım- dost
Not: Eş anlamlı sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılmayabilir.
Örnek:
İyi dost kara günde belli olur.
İyi dost siyah günde belli olur. (Yanlış)
Zıt Anlamlı SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı, anlamca birbiriyle karşıt kavramları karşılayan sözcüklerdir.
Örnek:
Güzel-çirkin
İyi- kötü
Çok- az
Hızlı- yavaş
Eski-yeni
Not: Türkçemizde her sözcüğün karşıt anlamlısı yoktur.
Örnek: Zamanı onda yitirdim ben (Zıt anlamlısı yok)
Sözcüklerin Anlam Özelllikleri1.Somut Anlamlı Sözcükler
Varlığını beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz sözcük ya da kavramlardır.
Örnek: Yemeğin tadı çok ekşiydi. (Tatma- Somut)
2.Soyut Anlamlı Sözcükler
Varlığın duyu organlarımızdan hiçbiriyle algılayamadığımız sözcük ve kavramlardır.
Örnek: Bu olaylar karşısındaki üzüntüsünü dile getirdi.(Soyut Sözcük)
Not: Bir sözcüğün soyut ya da somut anlam ifade etmesi cümleye göre farklılık gösterebilir.
Örnek: Bir yumak ipi çöpe attı.(Somut)
3.Genel Anlamlı Sözcükler
Ortak özelliğe sahip varlıkların tamamını anlatan sözcüklerdir.
Örnek: Balıklar suda yaşar. (Genel anlam)
4.Özel Anlamlı Sözcükler
Ortak özelliklere sahip varlıkların sadece bir özelliğini anlatan sözcüklerdir.
Örnek: Akvaryumumdaki balıklar beni çok dinlendiriyor. (Özel anlam)
5.Nicel Anlamlı Sözcükler
Sayılabilen, ölçülebilen durumu bildiren sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir.
Örnek: Küçük elma ile karnını doyuracağını sanıyordu.(Nicel anlam)
6.Nitel Anlamlı Sözcükler
Sayılamayan, ölçülemeyen durumu ve nitelik bildiren sözcüklerdir.
Örnek:Mağazadan güzel bir takım elbise aldım. (Nitel anlam)
Not:Bazı sözcükler cümleye göre nitel ve nicel anlam kazanabilir.
Örnek:Yüksek bir yere çıkıp etrafı seyrettik. (Nicel anlam)
7.Yansıma Sözcükler
Doğadaki sesler taklit edilerek oluşturulan sözcüklerdir.
Örnek:Köydeki dere şırıl şırıl akıyordu. (Yansıma sözcük)
Not:Bütün ikilemeler yansıma sözcük değildir.
Örnek:Boş boş konuşup duruyordu.
Sözcükte Çok Anlamlılık
Bir sözcüğün farklı cümlelerde farklı anlamlar ifade etmesidir.
Örnek:
Okumak için memleketinden ayrılmak zorunda kalmıştı.(Eğitim görmek)
Kitap okumak kişinin kelime hazinesini zenginleştirir. (Kelimelerin zihin tarafından anlamlandırılması)
Aklından geçenleri okuyorum. (Anlamak, hissetmek)
1. Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel)
Benzetme amacı gütmeden bir sözcüğün başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıdır. Ad aktarması yapılırken herhangi bir nesne ya da varlık anlatılmak istendiğinde doğrudan o nesne veya varlığı söylemek yerine o nesnenin bir parçası ya da o nesnenin bir özelliği söylenir.
Örnek: Sobayı yakmazsak ısınamayız.(Sobadaki odunları)
2.Somutlama
Soyut olan bir kavramın görünür kılınması için somut sözcüklerle ifade edilmesidir.
Örnek:Güzel bir ev alma hayaliyle yaşıyordu.(Soyut)
3.Soyutlama
Somut anlam ifade eden bir sözcüğün soyut anlamda kullanılmasıdır. Yani somut kavramların soyut kelimelerle ifade edilmesidir.
Örnek:Taşlı yoldan geçip okula gittik.(Sert cisim)
4.Dolaylama
Tek sözcükle anlatılabilecek bir kavramın birden fazla sözcükle anlatılmasına dolaylama denir.
Örnek:
Atatürk > Büyük kurtarıcı
Kıbrıs > Yavru vatan
İzmir > Ege’nin incisi
Turizm > Bacasız sanayi
5.Güzel Adlandırma
İnsanlarda kötü duygular uyandıran kavram ve nesnelerin güzel anlamlar çağrıştıran sözlerle anlatılmasına güzel adlandırma denir.
Örnek: Komşumuzun eşi ince hastalığa yakalanmış. (Verem)
Sözcüklerin anlam özellikleri:
1.Gerçek(Temel- Asıl) Anlam
2.Yan (Yakıştırmaca) Anlam
3.Mecaz Anlam
4.Terim Anlam
1.Gerçek(Temel- Asıl) AnlamBir sözcüğün kullanıldığında akılda çağrıştırdığı ilk anlamına gerçek anlam denir.Bir sözcüğün kurulmasında ve biçimlenmesindeki ilk anlamıdır.
Örnek: Dünkü maçta futbolcunun kolu kırıldı. (Gerçek anlam)
2.Yan (Yakıştırmaca) AnlamBir sözcüğün gerçek anlamını yitirmeden kazandığı anlamlara yan anlam denir. Yan anlamda sözcük temel anlama bağlı olarak zamanla yeni anlamlar kazanır. Yan anlam ile gerçek anlam arasında işlev, yer, şekil bakımından bir benzerlik ya da ilişki vardır.
Örnek: Masanın ayağı kırılmıştı. (Yan anlam)
3.Mecaz AnlamSözcüklerin cümle, dize ve deyim içine girdiklerinde ilk anlamından tamamen uzaklaşarak yeni anlam kazanmasıdır. Mecaz anlamın diğer bir adı değişmecedir. Mecaz anlam sözcüğün sürekli olmayan c ümle içindi üstlendiği geçici anlamdır.
Örnek: Beni çok sıcak karşıladı.(Mecaz anlam)
4.Terim AnlamHerhangi bir bilim, sanat, spor, meslek dalıyla ilgili anlam özelliğine sahip sözcüklerdir.
Örnek: Mehmet Akif bu dizede ne güzel söylemiş. (Edebiyat- Terim anlam)
Sözcükler Arasındaki Anlam İlişkileri
1.Sesteş (Eş Sesli) Sözcükler
2.Yakın Anlamlı Sözcükler
3.Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler
4.Zıt Anlamlı Sözcükler
Sesteş (Eş Sesli) SözcüklerYazılışları ve okunuşları aynı anlamları farklı olan sözcüklere sesteş ya da eş sesli sözcükler denir.Sesteş sözcükler gerçek anlamlı olup en az iki gerçek anlama sahiptir.
Örnek:
Kırda piknik yapmanın zevki bir başkadır.
Kır saçlı adam bize bakıyordu.
Yere düşen bardak kırıldı.
Not: İnceltme işaretiyle birbirinden farklı olan sözcükler arasında sesteşlik yoktur.
Örnek:
Kâr- kar
âdet- adet
Not: Bir sözcüğün gerçek ve yan anlamı arasında sesteşlik yoktur.
Örnek:
Ayakkabımın burnu eğilmişti. (Yan anlam)
Güneşe çıkınca burnu kanıyordu.(Gerçek anlam)
"Burun" sözcükleri arasında sesteşlik yoktur.
Yakın Anlamlı SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı olan aynı anlamlı göründüğü halde birbiriyle tamamen aynı anlamda kullanılmayan aralarında az da olsa anlam farkı bulunan sözcüklerdir.
Örnek:
Bu çalışmayla sınav kazanılamayacağını sana daha önce demiştim.
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit.
de(mek) ve söyle(mek) Sözcükleri birbiriyle yakın anlamlıdır.
Eş Anlamlı (Anlamdaş) SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir.
Örnek:
Soru-sual
Cevap – yanıt
Vazife – görev
Hısım- dost
Not: Eş anlamlı sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılmayabilir.
Örnek:
İyi dost kara günde belli olur.
İyi dost siyah günde belli olur. (Yanlış)
Zıt Anlamlı SözcüklerYazılışları ve okunuşları farklı, anlamca birbiriyle karşıt kavramları karşılayan sözcüklerdir.
Örnek:
Güzel-çirkin
İyi- kötü
Çok- az
Hızlı- yavaş
Eski-yeni
Not: Türkçemizde her sözcüğün karşıt anlamlısı yoktur.
Örnek: Zamanı onda yitirdim ben (Zıt anlamlısı yok)
Sözcüklerin Anlam Özelllikleri1.Somut Anlamlı Sözcükler
Varlığını beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz sözcük ya da kavramlardır.
Örnek: Yemeğin tadı çok ekşiydi. (Tatma- Somut)
2.Soyut Anlamlı Sözcükler
Varlığın duyu organlarımızdan hiçbiriyle algılayamadığımız sözcük ve kavramlardır.
Örnek: Bu olaylar karşısındaki üzüntüsünü dile getirdi.(Soyut Sözcük)
Not: Bir sözcüğün soyut ya da somut anlam ifade etmesi cümleye göre farklılık gösterebilir.
Örnek: Bir yumak ipi çöpe attı.(Somut)
3.Genel Anlamlı Sözcükler
Ortak özelliğe sahip varlıkların tamamını anlatan sözcüklerdir.
Örnek: Balıklar suda yaşar. (Genel anlam)
4.Özel Anlamlı Sözcükler
Ortak özelliklere sahip varlıkların sadece bir özelliğini anlatan sözcüklerdir.
Örnek: Akvaryumumdaki balıklar beni çok dinlendiriyor. (Özel anlam)
5.Nicel Anlamlı Sözcükler
Sayılabilen, ölçülebilen durumu bildiren sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir.
Örnek: Küçük elma ile karnını doyuracağını sanıyordu.(Nicel anlam)
6.Nitel Anlamlı Sözcükler
Sayılamayan, ölçülemeyen durumu ve nitelik bildiren sözcüklerdir.
Örnek:Mağazadan güzel bir takım elbise aldım. (Nitel anlam)
Not:Bazı sözcükler cümleye göre nitel ve nicel anlam kazanabilir.
Örnek:Yüksek bir yere çıkıp etrafı seyrettik. (Nicel anlam)
7.Yansıma Sözcükler
Doğadaki sesler taklit edilerek oluşturulan sözcüklerdir.
Örnek:Köydeki dere şırıl şırıl akıyordu. (Yansıma sözcük)
Not:Bütün ikilemeler yansıma sözcük değildir.
Örnek:Boş boş konuşup duruyordu.
Sözcükte Çok Anlamlılık
Bir sözcüğün farklı cümlelerde farklı anlamlar ifade etmesidir.
Örnek:
Okumak için memleketinden ayrılmak zorunda kalmıştı.(Eğitim görmek)
Kitap okumak kişinin kelime hazinesini zenginleştirir. (Kelimelerin zihin tarafından anlamlandırılması)
Aklından geçenleri okuyorum. (Anlamak, hissetmek)
1. Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel)
Benzetme amacı gütmeden bir sözcüğün başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıdır. Ad aktarması yapılırken herhangi bir nesne ya da varlık anlatılmak istendiğinde doğrudan o nesne veya varlığı söylemek yerine o nesnenin bir parçası ya da o nesnenin bir özelliği söylenir.
Örnek: Sobayı yakmazsak ısınamayız.(Sobadaki odunları)
2.Somutlama
Soyut olan bir kavramın görünür kılınması için somut sözcüklerle ifade edilmesidir.
Örnek:Güzel bir ev alma hayaliyle yaşıyordu.(Soyut)
3.Soyutlama
Somut anlam ifade eden bir sözcüğün soyut anlamda kullanılmasıdır. Yani somut kavramların soyut kelimelerle ifade edilmesidir.
Örnek:Taşlı yoldan geçip okula gittik.(Sert cisim)
4.Dolaylama
Tek sözcükle anlatılabilecek bir kavramın birden fazla sözcükle anlatılmasına dolaylama denir.
Örnek:
Atatürk > Büyük kurtarıcı
Kıbrıs > Yavru vatan
İzmir > Ege’nin incisi
Turizm > Bacasız sanayi
5.Güzel Adlandırma
İnsanlarda kötü duygular uyandıran kavram ve nesnelerin güzel anlamlar çağrıştıran sözlerle anlatılmasına güzel adlandırma denir.
Örnek: Komşumuzun eşi ince hastalığa yakalanmış. (Verem)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder